torsdag 13 augusti 2015

Mesut Barzani ’çözüm sürecine’ canlılık kazandırabilir

Bir süredir, PKK ile devlet arasında son bulan, ”çözüm süreci” üzerinde, kalıcı barış ve insan hakları çerçevesinde yoğunlaşıyorum. Barzani’lerin bu sürece olan katkılarını anlamaya çalışıyorum. Konuyla ilgili açıklamalar, haberler ve değişik kişiler tarafından yapılan değerlendirmeleri okuyorum, izliyorum. Edindiğim izlenimleri noktalar halinde özetlemek istiyorum:

. Başarısız olduğu söylenilen, ancak birçok olumlu yanı bulunan ’çözüm süreci’ne, Kurdistan Federe Bölgesi Başkanı Mesut Barzani ve Kurdistan Federe Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani’nin yapıcı yaklaşımlarından bahsetmek gerekir. Konu, araştırma ve incelemeye değerdir.

. Çözümün kalıcı olabilmesi için, tarafları temsil edenlerin görüşmesi önemsenmiştir. Bu, devlet yetkililerinin direk olarak PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan ile görüşme önerisiyle, şekil bulmuştur. Siyasi soruna görüşmeler yoluyla çareler üretme, ’Çözüm Süreci’ adı altında startını vermiştir. Her ne kadar bu süreç başarıyla sonuçlanmamış, çatışma ortamı takip etmişse de, bunu, tarihe mal olacak önemli bir sahife olarak kaydetmek gerekir. Bu, aynı zamanda yeni açılan bir sayfa anlamına da gelmektedir. Süreç pratikte şu anlama gelmektedir:

Öcalan, resmi olarak muhatap alınmıştır. Sorun, masaya yatırılmış, taraflara birbirini dinleme fırsatı vermiştir. İstekler not edilmiştir. Siyasi, askeri ve hukuksal sorunlar bilince çıkartılmıştır. Ulusal ve uluslararası kamuoyu gözü önünde cereyan eden bu görüşmeler barış umudu doğurmuş ve  bölge güvenliği açısından da, süreç, destek almıştır. Özellikle Türk kökenli vatandaşlara, şimdiye dek değişik yerlerden yazılıp söylenilerin dışında, beraber yaşadıkları Kürtleri ve Kürt sorununu daha iyi anlama imkanı verilmiştir ve sorunun çözümünün zor ama barışçıl çabalarla, görüşmeler yoluyla çözüm bulunacağı inancını güçlendirmiştir. Kürt siyasi hareketi, soruna barışçıl çözümler üretmek ve görüşmeler yolluyla anlaşma konusunda tecrube sahibi olmuştur. En önemlisi bu süreçte silahlar susmuş ve analar gözyaşı dökmemiştir. İstikrar sağlanmış, askeri ve polis harcamaları azalmış, ekonomi güçlenmiştir.

. Uluslararası alanda, bölge barışı ve güvenliği için, Kurdistan Federe Başkanı Mesut Barzani’nin yapıcı rolü öne çıkmış, bundan dolayı 2011’de bölgedeki istikrar için oynadığı rol ve mülteci akımına insani yaklaşımlarından dolayı kendisine, İtalya’da Nato, Atlantik ödülü verilmiştir.  Bölge hükümetinin, ABD ve AB ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmiştir. Hükümet, komşu ülkelerle, özellikle Türkiye ile ilişkilere, siyasi ve ekonomik anlamda güçlenmesine önem vermiştir. Barzani siyasi partilere dostane yaklaşmış, AKP ve HDP ile olan ilişkilerini geliştirmiştir. Barışçıl tavır, dostluk ve ekonomik işbirliğine dayalı bu ilişkiler, karşılıklı güveni artırmıştır.

. Kurdistan Bölge hükümetine yönelik eleştiriler, ekonominin daha sıkı kontrolü ve kişilerde toplanmış yetkilerin parlamentoya devri konusunda, yoğunlaşmıştır. Burada demokrasi konusunda eksikliklerin olduğu doğrudur. Bu yönlü reformların devam ettiği bölgede, iyleştirmeler konusu, bölge başkanlık seçimlerinin yaklaştığı bugünlerde de tartışılmaktadır. Sorun aşılacağına inanılmaktadır. Ancak bu sorunlar, var olan bir gerçeğin, Kürtlerin bölgede güçlü bir lidere ihtiyaçlarının olduğu gerçeğini gizleyemez. İnsani ve barışçıl yönü güçlü, bölge Kürtleriyle mutlak iletişim ve sorunları bilince çıkarmak için Kürtçe düşünen, ekstrem grupları durduracak, barış ve bölge güvenliği için savaş tecrubesi olan, bölge halklarıyla sorundan çok dostane ilişkiler kurmada yetenekli bir lidere ihtiyaçları var. Bu anlamda, içinde bulunduğumuz koşullarda, Mesut Barzani, bölge başkanlığına yeniden seçimi için, en güçlü isim ve aday olarak öne çıkmaktadır.

. Birkaç gün önce, içlerinde HDP’den yöneticilerinde bulunduğu ve başkanlığını HDP milletvekili Osman Baydemir’in yaptığı bir heyet, Zargeli köyündeki olayı incelemek için Kurdistan bölgesi’ne gitti. Heyet, bölge Başbakanı Neçirvan Barzani tarafından kabul edildi. Bu heyet öncesinde, tanınmış ve önemli Kürt siyasi simalarından Mıhemed Emin Pencıwini’yi de kabul eden Barzani, her iki kabulde, çözüm süresi sonrasında başlayan çatışmalara değinmiştir. Açıklamaların, hem Kürt hemde Türk tarafına da önemli mesajlar verdiğine inanıyorum:

‘Şiddet, durumu daha da karmaşık hale getirmektedir. Taraflar bundan zarar görmektedir. Beklentimiz, her iki tarafın tekrardan masa etrafında toplanması ve soruna barışçıl çözümler getirmeleridir... Tüm gücümle, bu çatışmalı ortamının son bulması , barış sürecinin kaldığı yerden devam etmesi ve tarafların görüşmelere başlaması için, çalışacağım. PKK ve devlet arasında görüşmelerin yeniden başlaması için, her yönüyle yardımcı olmaya, her zaman hazırım.’

. Sürecin son bulması ve çatışma ortamının yeniden başlamasıyla ilgili olarak Bölge Başkanı Mesut Barzani’nin eleştirisi, her iki tarafa olmuştur. Devlet kadar, PKK’nin de eleştirilmesi gerekliğini dile getirmesi ve bununla, çatışmanın getireceği zararlara dikkat çekmesi, çözüm sürecinde, gelecekte, iki tarafın daha da hasas olmaları açısından önemli. Dolayısıyla bu yaklaşım, yeni sürece saygınlığı artıracağı gibi, tarafların dostane eleştirilere toleranslı ve anlayışla yaklaşmasını sağlayacaktır.

Başkan Mesut Barzani’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve HDP yönetimiyle olan dostane ilişkileri, AKP’ye ve HDP’yi ikna edebilme metodu, ABD ve EU ülkeleriyle olan olumlu ilişkileri, Kürtler arasındaki saygınlığı ve son açıklamasıyla konuya tarafsız yaklaşımı, bu sorununun barışçıl yollarla çözümünde yardımcı olabileceği düşüncesini güçlendirmektedir.

Sonuç olarak, barış için çözüm sürecinin yeniden başlaması şart. Bölge barışı, bölgedeki diğer kültür ve inançlara da(Suryani, Ermeni, Ezdi...) özgürlükler getirecektir. Birileri bu sürecin, kaos ortamı oluşmadan ve olaylar kontrolden çıkmadan önce, başlaması için yardımcı olması gerekiyor.

Bu konuda çok yazıldı. Öneriler  konuşuldu. Açıklamalar yapıldı. Kurumlar düşüncelerini paylaştı. Ancak kimlerin PKK ve devleti birbirine yakınlaştırabileceği sorusuna cevap, tam olarak verilmiş değil. Bence, Kurdistan Federe Bölgesi Başkanı Mesut Barzani, yeni bir startın verilmesi, tertemiz bir sahifenin açılması ve çözüm sürecine yeniden başlanılması konusunda, barışa giden kapının anahtarı olabilir. Barışçıl ve yumuşak yaklaşımı ile, uluslararası gözlemcilerin sıfatlarını kendinde barındıran, gerektiğinde her iki tarafı olumlu bir uslüp ile uyaracak, sürecin başarılı olması için gönülden çalışacak, her iki tarafın güvenebileceği bir isimdir,  Mesut Barzani. Bölge Başbakanı Neçirvan Barzani de, Mesut Barzani’nin taraflarla atacağı temelin sağlam oturması için, çok yönlü katkılar sunabilir.

Tabi, Barzani’nin bu görevi üstlenip üstlenmeme konusu, kendisinin özgür irade ve kararına kalmış bir şey. Önemli olan husus, tarafların buna hazır olması, PKK ve devletin bu konuda, Başkan Barzani’ye güvence vermesidir, diye düşünüyorum. 13 Ağustos 2015

Zarathustra Gabar Çiyan
Gazeteci-Yazar/ Tigris Gazetesi köşe yazarı
EuroKurd News-İnsan hakları dökümentasyon ofisi kordinatörü
Stockholm

Inga kommentarer:

Skicka en kommentar