fredag 27 mars 2015

Unutulmuş bir halk: Asuri Suryaniler ve Sabri Atman

Almanya'da kaldı bir süre. Uzun bir süre İsveç'te çalışmalar yaptı. Sonrasında Hollanda ve İngiltere de bulundu. Şu an, sırtında yükü ile yollarda bir derviş. Ev, iş, sermaye konusunu aşmış bir pir. Kapıları çalan, derdinin dinlenmesini isteyen bir misafirdir o.

Unutulmuş bir halkın unutulmuşluğun sebepleri üzerinde yoğunlaştı hep. Bu halkın dinmeyen, çektiği acıları anlatmak için birçok ülkede çalmadık kapı bırakmayacak gibi gözüküyor. Tüm hislerini, hayallerini, kalbindekilerini ve yaşamını bu insani değerlerle paylaşmış durumda. Birçok insani kuruluş, dernek ve federasyon, değişik ülkelerin parlementolarında insan hakları komisyon sorumluları, siyasi partiler ve medya kuruluşlarını ziyaret ediyor. Sabri Atman avukat değil, ancak, unutulmuş bir halkın acılarını anlatma ve haklarını savunma konusunda bir avukatı aratmıyor.

Asuri Suryaniler bölgemizdeki en kadim kültürlerden birisi. Bilim, edebiyat, dil, inanç, sanat ve kültürel alanda birçok kültürü etkilemiştir. Bu kültürlerle yakın bağ kurmuştur. Son yüzyılda, Ermeni kırımı döneminde, kendileri de sayısız kurbanlar vermişlerdir. Seyfo (kılıç yılı) soykırıma uğradıkları sene olarak bilinir. Binlerce insanın öldürüldüğü bu dönemde, talan edilen ve el konulan mal ve mülkün tespiti yapılmamıştır şu ana kadar. Suryaniler üzerindeki tehditler devam etmiş. Ülkede kalan birçok insan kafileler halinde gurbet ellerde yaşamaya zorlanılmıştır. Buralarda asimileye uğrama ve erime tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardır.

Bu acıyı yaşayanlardan birisidir Sabri Atman hoca. Acıyı, sevgiye dönüştürmede yeryüzünde bir melektir. Kavga değil, haklı bir mücadelenin temsilcisi ve diyalog insanı olarak karşımıza çıkıyor. Halkının acılarının dinlenilmesini istiyor. Onların anlaşılması ve acılarının sarılmasını önemli görüyor. Unutulmaya yüz tutmuş bir kültürü ve yok olma ile karşı karşıya kalan bir dilin içinde bulunduğu acı durumunu anlatıyor, hatırlatıyor insanlığa. Tıpkı diğer kültürler gibi, halkının da, kendi toprakları üzerinde, yaşamını devam etmesini arzuluyor. Çocukların kendi kültürü, dili ve inancıyla büyümesini istiyor.

İnsan hakları kurumu Seyfo Center'in başkanıdır Sabri Atman. Kendi yağında kavrulan bir insan hakları kurumundan söz ediyorum. Mütevazi, çok bilmişliği taslamayan, fedakar insanların, çalışanların emeğiyle yükselen Seyfo Center. Aşırıclıktan uzak, dostane ve insani ilişkileriyle büyülüyorlar. Bu halkın savuma hakkını kazanıyorlar.

Halkların tarihinde birçok adsız ve fazla populer olmayı istemeyen kahramanları vardır. Sabri Atman bunlardan biri. Yaklaşık 30 yıldır, kültürel yaşamları ve bu halkın insan haklarını araştırmalarım sırasında birçok Asuri Suryani aydınını, bu arada Sabri'yi de tanıdım. Çalışmalarını sesiz, başkasına yük olmayan ve öne çıkmayı önemsemeyen fedakar bir aydın oldu. Söz ve kalem ustasıdır Atman hoca. Bunları, değişik platformlarda, unutulmaya yüz tutmuş bir halkın haklarını aramak için kullanıyor.

Gün gelir, haksızlığa uğrayan çığlıklara ve seslere kulak veren olur. O zaman, karanlık dönem son bulur, geleceğin nimetleri sohbet konusu olur. Bu gibi günlerde adsız kahramanlar araştırılır, daha çok tanınır ve gönüllerde taht kurarlar.

Not: Bu makale, Gabar ÇIYAN'ın köşe yazarı olduğu, Amed'te günlük olarak çıkan ve bölgede dağıtımı yapılan Tigris Gazetesi'nin 27 Mart 2015 tarihli sayısında Kürtçe olarak kaleme alınmıştır.