fredag 3 januari 2014

Yerel seçimlerde Süryani ve Ezdilerin temsili

Ülkede yerel seçimlerin hazırlıkları hızla sürüyor. Adaylar belirleniyor ve seçim çevrelerinde başarıya ulaşmak ve hizmet vermek için tartışmalar başlamış bulunuyor. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşayan değişik kültür ve inançların temsili sorusu cılız da olsa ele alınıyor.

Birçok kültür ve inancı birarada bulunduran ülkemizde
, Ezdi Kürtler ve aynı toprağı kimlik ve inancsal tanımlarla renklendiren, bölge ve yerleşim yerlerine isimler veren, buradaki kültür ve tarihe etki etmiş, değişik inanç ve dile sahip olan Süryaniler, Ermeniler, Mahalmoyolar ve Nusaybin'i sınır olarak çizip diğer ucu Kurdistan'ın güneyine kadar uzanan yerlerde yaşayan Kurdistanlı Yahudiler de bu toprağın öz çocuklarıdırlar.


Bunlar bölgenin zenginliği, çok kültür ve inançlılığımızın değerleridir. Kırım, asimilasyon, talan ve sürgünlere maruz bırakılan bu kültür ve inançların, daha doğrusu değerlerimizin dilini, kültürünü, tarihini ve değerlerini korumak ve yarınlara taşımak siyasi ve insani bir tavır ve programı gerektirir. Bunda başarılı olabilmek için yerel yönetimlerin rolü büyük. Bu arada özellikle altını çizmek gerekir ki bu soru, politik olduğu kadar, insan hakları ve uluslararası hukukla da yakından alakalıdır.

Ülkemizdeki halk ve inançların insani haklarını izlemek ve korunması için önerilerde bulunmak, yoğun yaşadıkları bölge belediyelerinin demokrasi ve eşyönetim esasına göre düzenlenmesi için değişik organizasyon ve kurumlara raporlar sunmak biz insan hakları çalışanları için önemli bir görev olmakta. Bunu temel alarak, sayıları azalan bu kültürlere analık etmekte ısrarlı olan olan Turabdin bölgesinde, bu kültürlerin canlandırılması için var olan tartışmalara ve olumlu sürece, bir insan hakları çalışanı olarak önerilerimle katkıda bulunmak istiyorum.

Yüzlerce yıldır birçok kültürü kendinde barındırıyor Turabdin bölgesi. Amed sınırına kadar uzanıyor burası. Mardin, Nusaybin, Qamışlo'yu kendine katıp Cızira Botan (Cizre) sınırına kadar uzanarak Ezex'i de içine alan ve Midyat'ı kendine merkez seçen bu bölge, çok kültürlüğümüz korunması için şans tanıyor bizlere. Tarih boyunca birçok defa gözyaşı döken bu insanlarımızın acılarını yerel seçimlerde biraz olsun hafifletmek mümkün. Onlarla birlikte, adaylarına yer verip oylarımızla destek vererek, Turabdin belediyelerindeki yönetimi paylaşarak, kendi topraklarında kendilerinin de katılımıyla, böylesi tarihi bir adımı atmak mümkün. Bunun siyasi ve insani açıdan önemine dikkat çekmek istiyorum.

Kürt siyasi hareketlerinden dilek ve beklentimiz, Turabdin bölgesine has, buranın hasasiyetlerini bilince çıkartmış bir programa sahip olmalarıdır. Bu konuda eksiklik arz eden programlarını gözden geçirerek, bu kültürlerle ilgili hakları dahil edilmelidir. Program, çok kültür, dil ve inançlılığı esas almalı. Bu kültür ve inançlara yaklaşımda, 'nüfus sayısına göre yerel yönetimde paylaşım' düşüncesinden uzak durulmalı. Bu ülkede mağdur olmuş hak sahibi halk ve inançlarla demokratik paylaşımı temel alınmalıdır.

Programlarında yapılacak iyleştirmelerle ilgili önerilerim şunlardır:

- Turabdin belediyelerindeki yönetimde bu kültür ve inançların daha çok temsil edilme yolu mutlaka açılmalıdır. Sürgünde, yani yurt dışında yaşayan temsilcileri de aday olabilmeli. Kürt partileri bunların isteklerini dikkate almalıdır.

- Bu
kültür ve inançlara bağlı insanlarımızın sayısı giderek azaldığından dolayı, kadın adayı gösterme sorunu yaşayabilirler. Turabdin bölgesinde sadece kadın adaylarına ayrılan yerleşim yerlerindeki belediyelerde, eş başkanlık sistemi pratikte uygulanması tartışılılmalı ve hukuksal anlamda çözüm yolu bulunmalıdır. Bu kültürlerin kadın aday gösterme şartı, şu anda 'tavsiye edilir'e dönüştürülmeli.


- İlk etpata Midyat, Nusaybin ve Ezex'te belediye başkanlığı için Süryani ve Ezdi adaylar gösterilebilme yolu açılmalı. Bundan önemlisi, Kürt partileri, Mardin büyükşehir belediyesi dahil olmak üzere, Turabdindeki tüm belediyelerde eş yönetimi esas almalı. Buradaki kültürlerle belediyeleri ortakça yönetmeyi bir kültür ve yaşam biçimi haline getirebilmelidir.

- Bölge kültürü ve inancına katkıda bulunmuş bu renklerin, kültürel, inançsal ve tarihsel değerlerinin korunması ve yarınlara, gelecek nesile teslimi için projeler yapılmalıdır. Bu konuda adımların atılması için programlar oluşturulmaldır. Bu konuda uzman olan kişi, organizasyon ve kurumlarla işbirliğine açık olunmalı. Gerektiğinde belediye bünyesinde yeni sektionlar açılmalı ve ilişkiler zinciri yurt dışına kadar uzanabilmelidir.

- Turabdindeki belediyelerin yönetimi için gösterilen Kürt assılı adayların, bu kültürlere yabancı olmaması gerekir. Ülkenin başka bir yerinde doğmuş, bölgedeki kültür, dil, tarih, gelenek ve göreneklere yabancı adaylar gösterilmemelidir. Bu, bölge kültürünün hasasiyetlerini temel alıp güven, dostluk ve karşılıklı çıkarlara dayanan uzun vadeli ilişkiler kurup geliştirmek için önemli. Vakit kaybetmeden, onların da katılımıyla, belediyelerde çözüm bekleyen sorunların tespiti ve bununla ilgili çalışma ve projelerin başlaması, işlerin yönlendirilmesi ve sonuç alınması ise diğer önemli bir neden.

- Turabdin'in tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerinin uluslararası alanda tanıtımı önemli. Bölge turizme açılmalı. Gerek turizm, gerekse teşvik edici ekonomik yatırımlarla belediye ve bölge ekonomisi canlandırılıp güçlendirilmelidir. Bu konuya değişik açılardan katkı ve destek sunmaları için, özellikle yurt dışında yaşamını sürdüren Turabdin assılı uzmanlara kapı açık bırakılmalıdır. İşbirliği ve önerilere açık olunmalıdır.

Düşünce ve önerilerimizi sizinle paylaşmak önemli. Paylaştığınız için teşekür ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum. Stockholm, 1 Ocak 2014

Zarathustra Gabar ÇIYAN
Gazeteci ve İnsan hakları aktivisti